kozmetik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kozmetik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Kasım 2013 Salı

O mu, Bu mu?

Sevgili İşte Böyle Günlük yukarıdaki başlık altında şuradaki yazıyı paylaşmış biz sevgili takipçileri ile. Yazısının sonunda da siz de cevaplayın benim için okumak eğlenceli olur demiş. Ben de onun postunu okurken keyif aldım ve hadi dedim ben de yanıtlayıvereyim. Bir tür mim gibi :) Bakalım benim makyaj-kozmetik-bakım tercihlerim nasılmış?


  • Lip balm mı, lip gloss mu?

Valla benim için yerleri biraz farklı. Akşamları yatarken mutlaka lip balm kullanıyorum çünkü hayatınızda benim kadar dudakları kuru olan ve o kuru dudakları fare gibi kemiren başka bir insan tanımanız mümkün değil :) Ama renkli lip-glosslar da benim gibi ruj tazeleme özürlü insanlar için iş yerinde hayat kurtarıcı olabiliyorlar.


  • Fondöten mi, kapatıcı mı?

Bu yaşıma kadar eline fondöten almamış olan ben geçen hafta sonu mac’den Studio fix fondöten aldığımdan beri her gün sabah mutlaka sürer oldum. Ben bunu neden daha önce keşfetmemişim ki diye de yanıyorum. Gerçi hala acaba cildimi mahvediyor muyum diye soru işaretleri kafamın içinde dönüyorlar ama görünümümden de pek memnunum vallahi. Eve gelir gelmez makyajımı çıkartmaya ve cildimi temiz tutup-özenli bakmaya devam ettiğim sürece bu yaştan sonra süreceğim fondöten de cildim tarafından normal karşılanmalı diye düşünüyorum :)


  • Eyeliner mı, göz kalemi mi?

Kesinlikle eye-liner. İnsanın bakışını değiştiriyor ama benim gözlerim hiçbir eye-linerı kabul etmez, hemen sulanma yapar ve bütün makyajım da bozulur :( Şurada bir eye-linerdan bahsetmiştim ya. İşte ilk defa bir eye-liner ile barışık bir hayat yaşamaya başladım demiştim ama son 1-2 haftadır o da biraz sulanma ve akma yapmaya başladı. Bir süre sonra dayanıklılığı mı gitti yoksa yine benim gözlerimin hassasiyeti mi anlayamadım. Siz ne dersiniz eye-liner zamanla akma-bulaşma yapar hale gelir mi? Suçu onda mı aramalıyım kendimde mi?


  • Fırça mı, sünger mi?

Bu da çok kısa süre öncesine kadar fikrim olmayan bir soru idi. Ama son 1-2 aydır doğru düzgün makyaj yapmaya o denli takmış durumdayım ki makyaj bloglarını takip etmeye başladım. Hatta doğum günümde kızlarla bir eğitim bile aldık bu konuda ki mutlaka yazacağım bununla ilgili, beklemede kalın. İşte o nedenle kesinlikle fırça. Makyajı inanılmaz değiştiriyor. Ama fırçada da sanırım mac’den başkası yalan. Yves Roche’den aldığım fırça anında formunu kaybetti ama mac 187 numaralı fırça ile sürdüğüm fondötenle çok doğal ve güzel bir görüntü yakalıyorum.


  • Kokulu oje mi, çatlak oje mi?

Onlar kim ya? Kuaförde french yaptırmaktan başka bir şey bilmem ben. Tırnaklarım çok sağlam ve güzeldir ama oje sürmek benim yeteneklerim içinde yok. Ne zaman bordo sürmeye kalksam cinayet işlemişim gibi bir görüntüsü oluyor ellerimin. O yüzden ben açık renk ojeleri sürebiliyorum sadece. Kuaförde fön çektirirken de french yaptırıyorum oluyor bitiyor işte.


  • Kısa tırnak mı, uzun tırnak mı?

Evlenene kadar uzun tırnaktı kesinlikle. Dediğim gibi sağlıklı, dayanıklı ve güzel tırnaklarım vardır çok şükür. Hep uzun kullanır, kuaförde oje sürdürür ojesiz de gezmezdim. Ancak evlendikten sonra ellerim daha çok su-yemek-bulaşık gibi işlerle haşır neşir olduğundan (duyan da çamaşırı-bulaşığı elde yıkıyorum sanacak) ojelerim çabuk bozulmaya başladı. Uzun tırnak da ojesiz/bozulmuş ojeli çok bakımsız ve kötü gözüktüğünden artık tamamen kısa olmasa da sürekli orta uzunlukta tutuyorum. Kökünden kesmeden azıcık pay bırakıyorum ve her hafta törpüleyerek düzeltiyor, uzamalarına izin vermiyorum. Yine de tırnaklarınız güzelse kesinlikle uzun tırnak :)


  • Beyaz oje mi, siyah oje mi?

Kurumsal bir yerde çalışmamdan filan kaynaklamıyor beyaz oje cevabım. 15’imde de bu yanıtı verirdim 22’imde de. Ama kireç beyazı değil elbette. French candır her zaman :) Her kıyafete koşulsuz uyum sağlar ve her daim sizi bakımlı gösterir.


  • Süslü mü, sade mi?

Ben süslüyüm arkadaş. Yapacak bir şey yok :) Süslüyüm dedimse abartılı bir süslülük hayal etmeyin. Bakımlıyım diyelim. Fönsüz dolaşmam, makyaj yapmadığım hafta sonlarında bile bir allık, bir ruj sürerim (10 dakika sonra da o ruju yerim ama orasını karıştırmayın şimdi). Ellerim manikürsüz oldu mu kendimi kötü hissederim filan ama asla da bir kokoş değilim :)


  • BB krem mi, yüz bazı mı?

Şimdi bu ikisi arasındaki farkı tam bilmiyorum ama sanırım yüz bazı silikonlu bir üründü. O yüzden BB krem diyeceğim. Geçen gün Cevahir’de Garnier’in BB Kremini uyguladılar yüzüme. Ne güzel, ne doğal oldu anlatamam. Almadım ama aklımda ve alınacaklar listesinde kendisi. Ama düğün-dernek gibi özel geceler için bir de baz edinsem mi diyorum bugünlerde. Varsa tavsiyeleriniz her iki ürün için de fikir edinme/karar verme döneminde olduğum için bilmekten çok memnun olurum.


  • Maske mi, nemlendirici mi?

Nemlendiriciyi her gün sabah-akşam kullanıyorum zaten ve de vazgeçemem ama şu maske işine de alışsam da arada sırada yapsam ne iyi olur diyorum.
· Aydınlatıcı mı, pudra mı?

Amaçları farklı değil mi ya? Yine mi cahil kaldım? Pudra ile parlamayı önlüyor aydınlatıcı ile ışıltı veriyordum ben hâlbuki. Ha illa seçeceksem pudra bence :)


  • Çiçek kokusu mu, şeker kokusu mu?


Bkz -> iki alttaki sorunun yanıtı…


  • Deodorant mı, parfüm mü?

Bak ama çok zorluyorsunuz beni. Ben ıssız adaya düşünce yanıma alacağım 3 şeyi 3 dakikada 3000 kez değiştirebilecek bir insanım. Parfümsüz dolaşmayı sevmem ama silah zoru ile seçim yaptıracaklarsa da deodorant kişisel hijyen açısından daha önemli geliyor. Hele ki yaz aylarında deodorant sürmeyenleri anlayamıyorum. Gerçi ben artık beklentilerimi düşürdüm. İnsanlar su ve sabunla tanışsalar şükredeceğim. Hiç anlayamıyorum ter kokan ve bunu umursamayan insanları :(


  • Vücut spreyi mi, parfüm mü?

İşte net cevap verebileceğim bir soru. Kesinlikle parfüm. Ama öyle ayıltıcı bayıltıcı şeyleri ve tatlı kokuları sevmem ben. Liseden beri Burberry Weekend kullanırım. Hiç değiştirmedim. Artık benim imzam gibi bir şey oldu. İnsanlar beni bu kokudan gözleri kapalı tanıyorlar :) Son birkaç yıldır bir de Armani Code kullanmaya başladım ama sadece kış aylarında, o da her gün değil. Yaza uygun bir parfüm değil zaten. Ama ona da baya bir alıştım. Seneler sonra 2 parfümüm var diyebiliyorum :)


  • Kırmızı ruj mu, pembe ruj mu?

Şeftali ve kahve tonları olsun lütfen… Esmerim, böyle bildiğiniz esmer. Kışın insanlar solaryuma mı giriyorsun diye sorarlar işte öyle bir esmer :) Bir de dudaklarım pek ince değildir. Dolgun ve kalın sayılırlar. İşte bu nedenlerle yani ten rengimden dolayı pembe (çingeneye benzerim valla), dudak tipimden dolayı da kırmızı (moulin rouge’dan fırlamış gözükürüm) pek kullanamıyorum. Ama yine de tonu uygun bir kırmızıyı her türlü pembeye tercih ederim. Şeftali ise candır :)
Vallahi ben de çok eğlendim yazarken :) Ve bir kez daha aslında şu mu bu mu sorularında benim için kesin yanıt vermenin zorluğunu gördüm. Ayrıca makyaj konusunda da hala çok eksiklerim olduğunu :) Neyse alan almış zaten bundan sonrasında manken olacak da değilim ya. Bakımlı kalmaya devam edeyim yeter..

Sizlerin yanıtlarını da çok merak ediyorum. Yazın da okuyalım tamam mı sevgili okurlar :)

Sağlıcakla kalın…


8 Ekim 2013 Salı

Bir Insan Evladının Paraben Savaşı

Paraben’le ilgili duyumlarım olmuştu elbette, birkaç defa gazetede filan da denk geldim zararları ile ilgili yazılara ama bir türlü bu işi ciddiye alıp da evdeki parabenli ürünlerden kurtulmaya ya da yeni aldığım ürünlerin paraben içermemesi için çaba harcamaya başlayamamıştım. Ta ki düne kadar. Elimde Diadermine ‘in yarısı kullanılmış bir makyaj temizleme sütü vardı. Bir türlü elim gitmemişti bitirmeye. Acaba bir şey olmuş mudur tarihi geçmiş midir diye üzerini okurken içindekiler kısmında karşılaştığım 4 farklı paraben maddeyi görünce direk çöpe attım. Sonra sinirlendim bunca para verip kendimizi mi zehirliyoruz diye başladım evdeki kozmetikleri taramaya. Bakalım kimde var bu parabenlerden kimde yok dedim. Bir de ne göreyim. Şampuandan, diş macununa, el kreminden, makyaj malzemelerine kadar hemen her şeyin içinden bir ya da birkaç çeşit paraben bana el sallıyorlar işte buradayız diye.



Açtım biraz internetten okudum ve kullandığımız bunca ürünün haricinde mayonez, hardal gibi bazı soslarda bile bu maddeden bulunduğunu, vücutta östrojen taklidi yaparak meme kanseri riskini arttırdığını ve hatta bilim adamlarının yaptıkları çalışmalarında 20 kanserli tümörün 18’inde paraben tespit ettiklerini okudum.


Tutup her şeyi çöpe atasım geldi ama dur dedim. Basitten başlayarak ilerle. Bunca zaman kullanmışsın hepsini birden değiştirmek sıkıntı ama bundan sonra dikkat edersin işte. Önceliği günlük kullandığımız şampuan, diş macunu, traş köpüğü, el ve vücut kremlerine verip sonrasında da aşama aşama kozmetik ürünlerini ve daha nadir kullandığımız ürünleri değiştirmek üzere bir yol geliştirdim kendimce. Sanıyorum ki gidicem markete PARABEN FREE reyonu filan bulup alıvericem gönlümce sağlıklı ürünlerimizi. Bu ne hayal azizim, bu ne tozpembe gözlüklermiş meğer.



Sabah geldim işyerinde kullandığım el kremine baktım. Bizim Arko meyveli el kreminde paraben buldum, bitmek üzereydi zaten atıverdim çöpe. Gittim arkadaşımın masasındaki Neutrogina kreme baktık onda da bulduk. Başka arkadaşıma gittim body shop kremi varmış, ondan da çıktı. Dayanamadım açtım interneti paraben içermeyen el kremi bul dedim Google Amca’ya. Buldu bulmasına ama fiyatları 40-50 TL’lerde. Yahu el kremi alıyorum ben altı üstü. Beni baştan yarat demiyorum ki. Hem iş fiyatla bitse iyi. Paraben yok içlerinde evet ama bilmem kaç çeşit başka zararlı maddeler var. Okudum da okudum, birinin bile ismi aklımda kalmadı. Liste mi yapsam dedim de bu sefer de gidip elimde liste ile bu zararlıları içermeyen bir krem bulmak için kaç saat ve kaç para harcayacağımı tahmin edemedim. Artık parasını da geçtim de hangi markanın kremini araştırsam başka bir kötü madde çıkıyor altından. Ben bu soğuk günlerde kurumasın diye ellerimi nemlendirmek ve bunu yaparken sağlığımı tehdit etmek istemiyorum arkadaşlar. Bu kadar zor mu bu iş? Siz ne yapıyorsunuz bu konuda? Benden önce araştırıp-bulup-kullanıp-memnun olduğunuz ürün/ürünler var mı yoksa görmezden gelmeye mi çalışıyorsunuz bu durumu? Yorum ve deneyimlerinizi merakla bekliyorum.
Daha bunun diş macunu vardı sırada!

Not: Görseller alıntıdır.